Buna müştereken sahibiz.
 - We have that in common.
Tom ve Mary'nin müştereken şaşırtıcı bir şeyi var.
 - Tom and Mary have something surprising in common.
Sınır kavgaları yaygındı.
 - Border fights were common.
Sigara içen insanların sayısı artıyor, bu yüzden kanser yakında ölümün en yaygın nedeni olacak.
 - The number of people who smoke is increasing, so cancer will soon be the most common cause of death.
Ortak düşmanı yenmek için birlikte dövüşmek zorunda olduklarını biliyorlardı.
 - They knew they must fight together to defeat the common enemy.
Birçok Asyalının ortak dili İngilizce'dir.
 - The common language of many Asians is English.
Ökseotu genelde Noel dekorasyonu olarak kullanılır.
 - Mistletoe is commonly used as a Christmas decoration.
Köpek balığı çorbası genellikle Çin'de evlenme törenlerinde ve ziyafetlerde servis edilir.
 - Shark fin soup is commonly served at Chinese weddings and banquets.
30 tane en çok kullanılan küfürlü kelimelerin listesini düzenledim.
 - I compiled a list of 30 of the most common dirty words.
Sodyum bikarbonat, yaygın olarak kabartma tozu olarak bilinir.
 - Sodium bicarbonate is commonly known as baking soda.