How is that possible?
- O nasıl mümkün olabilir?
If every user added twenty a day to Tatoeba, it might be possible to reach one million sentences by Christmas.
- Eğer her kullanıcı Tatoeba'ya günde yirmi ilave yaparsa, Noel'e kadar bir milyon cümleye ulaşmak mümkün olabilir.
What he said could possibly be true.
- Söylediği muhtemelen doğru olabilirdi.
It may possibly be fine tomorrow.
- Hava yarın muhtemelen iyi olabilir.
I think that maybe Tom and I could be friends.
- Sanıyorum, belki de Tom ve ben arkadaş olabiliriz.
Maybe you can help me.
- Belki bana yardımcı olabilirsin.
If the metal plate terminal of the game cassette is dirty it may be difficult for the game to start when the cassette is inserted into the game console.
- Eğer oyun kasetinin metal plaka terminali pis ise oyun konsoluna kaset yerleştirildiğinde oyunun başlaması zor olabilir.
The tropical rainforests, located in a narrow region near the equator, are disappearing so fast that by the year 2000 eighty percent of them may be gone.
- Ekvatora yakın dar bir bölgede bulunan, tropik yağmur ormanları o kadar hızlı yok oluyorlar ki 2000 yılına kadar onların % 80 yok olabilir.
There can be walls without a roof, but no roof without walls.
- Çatısız duvarlar olabilir ama duvarlar olmadan çatı olmaz.
Winter in New York can be very cold.
- New York'ta kış çok soğuk olabilir.