Böyle dramatik olmayı bırak.
 - Stop being so dramatic.
Tom ve Mary'nin ilişkilerinin hikayesi dramatik olaylarla doludur.
 - The story of Tom and Mary's relationships is full of dramatic events.
Yüzyılın sonuna gelindiğinde, dünya sıcaklıkta çarpıcı bir artış yaşamış olacak.
 - By the end of the century, the earth will have experienced a dramatic increase in temperature.
Durum çarpıcı bir biçimde değişti.
 - The situation has changed dramatically.