Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
- In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
GDO'lu ürünler insan hayatı için tehlikelidir.
- Products with GMO are dangerous to human life.
Ülkesi için canından vazgeçti.
- He gave up his life for his country.
Tom ve ben can kurtaranız.
- Tom and I are lifeguards.
Adama ömür boyu hapis cezası verildi.
- The man was given a life sentence.
Bu bir ömür boyu şanstır.
- This is the chance of a lifetime.
Kısa sürede yaşam tarzına alıştı.
- She soon adjusted to his way of life.
Kendi yaşamını riske atarak çocuğu kurtardı.
- He saved the boy at the risk of his own life.
Gezegenimizdeki canlıların çeşitliliğine hayranım.
- I just admire the diversity of life on our planet.
Bebek şaşırtıcı bir biçimde canlı gibiydi.
- The doll was surprisingly lifelike.
Sağlık ve canlılık uzun hayat için gereklidir.
- Health and vitality are important for long life.