mitgenommen

listen to the pronunciation of mitgenommen
Englisch - Türkisch

Definition von mitgenommen im Englisch Türkisch wörterbuch

picked up
(Bilgisayar) toplanmış
ropy
lif lif
battered
{s} hırpalanmış

Onun eski bir kamyoneti ve büyük, hırpalanmış bir biçme makinesi vardı. - He had an old pickup truck and a big, battered mower.

Fadıl çok açık bir şekilde hırpalanmıştı. - Fadil was very clearly battered.

battered
{s} dövülmüş
battered
{s} hurdası çıkmış, ezilmiş
battered
{s} yıpranmış
battered
{s} paralanmış
battered
yumrukla
battered
{s} dövülmüş (kimse)
ropy
ip gibi
ropy
sicim gibi
ropy
(sıfat) yapış yapış, ağdalı, vıcık vıcık, kalitesiz, bozulmuş (içecek), berbat, fakir, sefil, lüzuci, tel tel olup kopmayan, yapışkan
ropy
{s} bozulmuş (içecek)
ropy
{s} ağdalı
ropy
{s} kalitesiz
ropy
{s} lüzuci
ropy
{s} yapışkan
ropy
kötü
ropy
{s} berbat