O, prensiplerine sadık kalıyor.
- He remains loyal to his principles.
Bay Johnson'ın işçileri ona sadıktır.
- Mr. Johnson's workers are loyal to him.
Köpek vefalı bir hayvandır.
- A dog is a loyal animal.
Ona olan bağlılığımı taahhüt ettim.
- I pledged my loyalty to him.
Ben sadece senin tam bağlılığını talep ediyorum.
- I only demand your complete loyalty.
The old dog loyally followed his master even if he didn't really want to go out.