kutlama

listen to the pronunciation of kutlama
Türkisch - Englisch
celebration

Lincoln was glad the celebrations were over. - Lincoln kutlamaların bittiğine memnundu.

This is not a time for celebration. - Bu kutlama zamanı değil.

congratulation
greeting
celebration, celebratory ceremony
celebration; congratulation
commemoration
congratulatory

They held a congratulatory banquet. - Onlar bir kutlama ziyafeti düzenledi.

felicitation
gala
jamboree
congratulating, congratulation
jubilate
festivity
toast
kudos
commemorate

Jews don't celebrate the holocaust, they commemorate it. - Yahudiler soykırımı kutlamazlar, onu anarlar.

memorialization
emblazon
kutlamak
celebrate

This is a time of year when people get together with family and friends to observe Passover and to celebrate Easter. - Bu, Hamursuz bayramını gözlemlemek ve Paskalyayı kutlamak için insanların aileleri ve arkadaşlarıyla bir araya geldiği, yılın bir zamanıdır.

It was a party to celebrate her birthday. - O, onun doğum gününü kutlamak için bir partiydi.

kutlama töreni
celebration, celebratory ceremony
kutlamak
pay tribute
kutlamak
{f} observe

This is a time of year when people get together with family and friends to observe Passover and to celebrate Easter. - Bu, Hamursuz bayramını gözlemlemek ve Paskalyayı kutlamak için insanların aileleri ve arkadaşlarıyla bir araya geldiği, yılın bir zamanıdır.

kutlamak
congratulate on
kutlamak
(deyim) send one's compliment
kutlamak
(deyim) give one's compliment
kutlamak
(deyim) congratulate upon
kutlamak
memorialize
kutlamak
gratulate
kutla
felicitate
kutla
memorialize
kutla
congratulate

Tom congratulated Mary on her graduation. - Tom Mary'nin mezuniyetini kutladı.

My friends congratulated me on my success. - Arkadaşlarım benim başarımı kutladılar.

kutla
celebrate

Republic Day is celebrated on the twenty-sixth of January. - Cumhuriyet Bayramı yirmi altı Ocakta kutlanır.

We celebrate Christmas every year. - Biz her yıl Noel'i kutlarız.

kutla
congratulate on
kutla
{f} celebrated

My friends celebrated my birthday. - Arkadaşlarım benim doğum günümü kutladılar.

Tom and Mary celebrated their success. - Tom ve Mary onların başarısı kutladı.

kutlamak
commemorate
kutlamak
emblazon
kutlamak
congratulate

I called up my friend to congratulate him on his success. - Başarısını kutlamak için arkadaşımı aradım.

kutlamak
felicitate
kutlamak
compliment on
Kutlamak
(deyim) mark the occasion
kutlamalar
congratulations
Anısını kutlama günü
Memorial Day
bahar bayramını kutlama
maying
gürültülü kutlama
whoop it up
kutlamak
keep
kutlamak
greet

I could not stop by to greet you because I was in a hurry. - Seni kutlamak için uğrayamadım, çünkü acelem vardı.

kutlamak
to celebrate; to congratulate
Türkisch - Türkisch
Kutlamak işi, tebrik
Kutlama töreni
tes'it
tesit
tebrik
is'at
Kutlamak
tebrik etmek
Kutlamak
is'at etmek
Kutlamak
kutlulamak
Kutlamak
tes'it etmek
kutlamak
Mutlu bir olaya sevinildiğini söz, yazı veya armağanla anlatmak, tebrik etmek. Önemli bir olayın gerçekleşmesi yıl dönümü dolayısıyla tören yapmak, tesit etmek: "Ben her sene 11 mayısta doğum günümü kutlarım."- B. Felek
kutlamak
Mutlu bir olaya sevinildiğini söz, yazı veya armağanla anlatmak, tebrik etmek
kutlamak
Önemli bir olayın gerçekleşmesi yıl dönümü dolayısıyla tören yapmak, tes'it etmek
kutlama
Favoriten