Türkisch - Englisch
Definition von kolalanmak im Türkisch Englisch wörterbuch
- to be starched
- kola
- {i} coke
Do you prefer Coke or Pepsi?
-Kolayı mı ya da Pepsiyi mi tercih edersiniz?
Has all the coke been drunk?
-Bütün kola içildi mi?
- kola
- cola
For a while, I was really addicted to cola and drank it every day.
-Bir süredir kola bağımlısı oldum ve onu her gün içtim.
Tom is drinking a diet cola.
-Tom bir diyet kola içiyor.
- kola
- soda
Do you prefer beer, vodka, wine, or soda?
-Bira mı, votka mı, şarap mı yoksa kola mı alırsın?
- kola
- soft drink
- kola
- starch
- kola
- paste
- kola
- kola
- kola
- to arm
- kola
- starch; coke
- kola
- starch paste
- kola
- starching (of clothes)
- kola
- starch, laundry starch
- kola
- stiffening
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von kolalanmak im Englisch Englisch wörterbuch
- kola
- Same as Cola, Cola nut
- kola
- Kola (cola) nuts are widely traded and consumed in West Africa - the Grassfields variety was much sought after by Hausa traders
- kola
- a Chadic language spoken south of Lake Chad
- kola
- A nut of this tree
- kola
- A tree bearing large brown nuts containing source of cola extract
- kola
- kola
- kola
- caffeine; source of cola extract
- kola
- tree bearing large brown nuts containing e
- kola
- {i} tropical African tree which produces a nutlike seed; nutlike seed which yields and extract containing caffeine and theobromine (used in the manufacture of carbonated beverages and pharmaceuticals)
- kola
- tree bearing large brown nuts containing e g caffeine; source of cola extract
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von kolalanmak im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Kolalama işi yapılmak veya kolalama işine konu olmak
- kola
- Sıcak bölgelerde yetişen ve çekirdekleri kahveden daha uyarıcı olan bir bitki
- kola
- Bu bitkinin yaprağından çıkarılan kokulu bir maddeyle kokulandırılan ve içine şeker, karbonat katılarak yapılan içecek
- kola
- Kolalama
- kola
- Kâğıt ya da bez yapıştırmakta kullanılan, kaynatılmış nişasta bulamacı
- kola
- Ayak yolu, hela
- kola
- Kâğıt veya bez yapıştırmakta kullanılan kaynatılmış nişasta bulamacı
- kola
- Kolagillerden, Afrika'nın sıcak bölgelerinde yetişen ve kola cevizi adıyla anılan, çekirdekleri kahveden daha uyarıcı olan bazı içeceklerde ve hekimlikte kullanılan bir bitki (Cola acuminata)
- kola
- Çamaşır kolalamakta kullanılan özel nişasta
- kolalanma
- Kolalanmak işi
Relevante Übersetzungen
kolalanmak
Silbentrennung
ko·la·lan·makResimler
Historie
Favoriten