Pardon the interruption.
- Kesintiyi bağışlayın.
We couldn't allow any interruptions.
- Biz herhangi bir kesintiye izin veremedik.
Many fear that cuts in the defense budget will undermine the military's effectiveness.
- Birçokları, savunma bütçesindeki kesintilerin ordunun etkinliğini baltalayacağından korkuyorlar.
The banker's pay cut was temporary, not permanent.
- Bankerin maaş kesintisi geçiciydi, kalıcı değil.
I was laid off from my job due to budget cutbacks.
- Bütçe kesintileri yüzünden işten çıkarıldım.
Tom and Mary lost their jobs due to budget cutbacks.
- Tom ve Mary bütçe kesintileri yüzünden işlerini kaybettiler.