kerem

listen to the pronunciation of kerem
Türkisch - Englisch
(isim) Kindness
favour
favor
kerem etmek
Generous to
kerem buyurun
Please./I beg you
Englisch - Englisch

Definition von kerem im Englisch Englisch wörterbuch

Hadassah-University Hospital in Jerusalem's Ein Kerem
hospital located in the Jerusalem neighborhood of Ein Kerem
Türkisch - Türkisch
Bağış olarak verme, iyilik, lütuf: "Bir başka kerem beklemez artık gelecekten."- Y. K. Beyatlı
Soyluluk, ululuk, büyüklük, asalet
Kerem ile Aslı hikâyesindeki erkek kahraman
(Osmanlı Dönemi) Kıymetli şeyleri kemal-i rıza-i nefisle verme
(Osmanlı Dönemi) Nefaset, izzet, şeref. Al-i-cenâbâne ihsan, inâyet
(Osmanlı Dönemi) Mecd ve şeref. *Cenab-ı Hakk'a atfolunursa eltaf ve ihsan-ı İlâhî kasdedilmiş olur
(Osmanlı Dönemi) İnsan hakkında vasıf sureti ile zikrolunursa; mehasin-i ahlâk ve ef'âl kasdolunur
Killi toprak
Bağış olarak verme, iyilik, lütuf: "Bir başka kerem beklemez artık gelecekten."- Y. K. Beyatlı
(Osmanlı Dönemi) cömertlik, lütuf, ihsan, inâyet, izzet, şeref
Bağış olarak verme, iyilik, lütuf
(Osmanlı Dönemi) FAAL
KEREM ETMEK
(Osmanlı Dönemi) Müsâade etmek, lutfetmek. Razı olmak
kerem etmek
Bağışta, iyilikte bulunmak
kerem sahibi
İyi huylu, cömert
kesik kerem
Âşık Kerem'in ezgilerinde görülen yanık türkü dalı
CUD U KEREM
(Osmanlı Dönemi) Cömertlik, eli açıklık
kerem
Favoriten