kaygılar

listen to the pronunciation of kaygılar
Türkisch - Englisch
concerns
plural of concern
third-person singular of concern
kaygı
worry

Tom told Mary to stop worrying. - Tom Mary'ye kaygılanmayı durdurmasını söyledi.

Don't worry about Tom. - Tom hakkında kaygılanma.

kaygı
apprehension
kaygı
anxiety

The bliss was often interrupted by anxiety. - Mutluluk sık sık kaygı ile kesildi.

Anxiety about immigration is one of the reasons why Great Britain voted to leave the European Union. - Göç ile ilgili kaygı Büyük Britanya'nın Avrupa birliğinden ayrılmak için oy verme nedenlerinden biridir.

kaygı
care

Few people are free from cares. - Birkaç kişi kaygısız.

The young girl laughed carelessly. - Genç kız kaygısızca kahkaha attı.

kaygı
fears
kaygı
{i} fear
kaygı
perturbation
kaygı
disquiet
kaygı
misgiving

I must admit, I have some misgivings about your plan. - İtiraf etmeliyim, senin planın hakkında bazı kaygılarım var,

kaygı
worriment
kaygı
preoccupation with
kaygı
consideration
kaygı
discomposure
kaygı
concern

That's my sole concern. - O benim yegane kaygım.

This product has been designed with the highest concern for safety. - Bu ürün güvenlik için en yüksek kaygı ile tasarlanmıştır.

kaygı
qualm
kaygı
trepidation
kaygı
self concern
kaygı
reassure
kaygı
disquietude
kaygı
anxiety, worry
kaygı
solicitude
kaygı
preoccupation

It is preoccupation with possession, more than anything else, that prevents men from living freely and nobly. - Bu, başka her şeyden daha fazla, insanların özgürce ve mertçe yaşamasını engelleyen mülk ile ilgili kaygıdır.

kaygı
inquietude
kaygı
anxiety, worry, care, concern, solicitude, misgiving
kaygı
hangup
Türkisch - Türkisch

Definition von kaygılar im Türkisch Türkisch wörterbuch

kaygı
Üzüntü, endişe duyulan düşünce, tasa: "Korku ve kaygıyla vücudunu dinledi."- A. İlhan
Kaygı
küşüm
kaygı
Üzüntü, endişe duyulan düşünce, tasa