karizmatik

listen to the pronunciation of karizmatik
Türkisch - Englisch
charismatic

Mary is a charismatic performer, and really knows how to captivate her audience. - Mary karizmatik bir sanatçıdır ve seyircisini nasıl cezbedeceğini gerçekten biliyor.

Tom is handsome and charismatic. - Tom yakışıklı ve karizmatik.

cool

Tom thought it looked cool. - Tom onun karizmatik göründüğünü düşündü.

You seem like a cool guy. - Sen karizmatik bir adama benziyorsun.

karizmatik olarak
charismatically
karizmatik otorite
(Pisikoloji, Ruhbilim) charismatic authority
Türkisch - Türkisch
Büyüleyici, etkileyici
Etkileyici
karizmatik
Favoriten