Türkisch - Englisch
Definition von kamak im Türkisch Englisch wörterbuch
- kama
- wedge
- kama
- (Havacılık) breech
- kama
- strap
- kama
- packing
- kama
- feather
- kama
- wedges
- kama
- spile
- kama
- pin
- kama
- chock
- kama
- dirk
- kama
- shim
- kama
- spline
- kama
- cleat
- kama
- cotter
- kama
- (Mühendislik) key
- Kama
- (Askeri) one squad forward
- kama
- breechblock, breech pin, breech plug (of a cannon)
- kama
- stiletto
- kama
- dagger; poniard; dirk
- kama
- mech. key; cotter
- kama
- fid
- kama
- dagger, poniard, dirk; wedge, cleat, cotter, key
- kama
- dagger
- kama
- wedge (for splitting stone or wood)
- kama
- sheath
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von kamak im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Maçka'da Fırından ateş, mısır çekmeye yarayan ucu eğri kürek
- Kama
- afşar
- Kama
- afşarı
- Kama
- berke
- kama
- Oyunda sayı
- kama
- Ciltcilikte, şeritleri dikiş makinası tezgahının altına tutturmağa yarayan cıvata
- kama
- Uçları üçgen şeklinde olan ve baltaya benzeyen aletler
- kama
- Silah olarak kullanılan, ucu sivri, iki ağzı da keskin uzun bıçak: "Bu bıçak, sapına bez sarılmış, küçük çapta bir kamaydı."- S. F. Abasıyanık
- kama
- Madencilikte açılmış olan boşluklardan tavan ve yanlardan taş veya cevher parçalarının düşmesini önlemek amacıyla tahkimat elemanları üstüne veya arkasına yerleştirilen bir tahkimat parçası
- kama
- Silâh olarak kullanılan, ucu sivri, iki ağzı da keskin uzun bıçak
- kama
- Kütüğü yarmak için kullanılan ucu sivri, yassı, enli çivi, takoz, kıskı
- kama
- Oduncuların kullandığı tabanı dar açılı ikizkenar üçgen olan bir prizma biçiminde sert odundan veya demirden yapılmış alet
- kama
- Açılmış olan boşluklarda tavan ve yanlardan taş veya cevher parçalarının düşmesini önlemek amacıyla tahkimat elemanları üstüne veya arkasına yerleştirilen bir tahkimat parçası
- kama
- çocuk oyunlarında kazanma işareti
- kama
- Oyunda kazanılan bir parti
- kama
- Saraylar da aynı kuşaktan, aynı yaşta olanlar arasında kullanılan özel sözcük
- kama
- Topun gerisini kapayan kapak
- kama
- Topun gerisini kapayan kapak: "Köy değirmenlerinde top kaması döküldüğüne şahit oldum."- A. Gündüz
- kama
- Oyunda kazanılan her parti
- kama
- Ahşap parçaları birleştirmek veya sıkıştırmak için kullanılan konik ahşap takoz