Poverty is not an accident. Like slavery and apartheid, it is man-made and can be removed by the actions of human beings.
 - Yoksulluk tesadüf değildir. Kölelik ve apartheid gibi insan ürünüdür ve insan etkinlikleriyle ortadan kaldırılabilir.
We removed the old furniture.
 - Eski mobilyayı kaldırdık.
She removed the dishes from the table.
 - Bulaşıkları masadan kaldırdı.
She removed the papers from the desk.
 - Kağıtları masadan kaldırdı.
The policeman lifted the box carefully.
 - Polis kutuyu dikkatlice kaldırdı.
He wouldn't even lift a finger.
 - Bir parmağını bile kaldırmazdı.
My wrists were sore after lifting wieghts.
 - Ağırlıklar kaldırdıktan sonra bileklerim ağrıdı.
When you're about to have exams, lifting weights really does relieve stress, and it's also good for your mind and body.
 - Sınavlarınız olduğu zaman, ağırlık kaldırmak gerçekten stresi azaltır, ve bu zihniniz ve bedeniniz için de iyidir.