Never take a blind man's arm. Let him take yours.
- Asla kör bir adamın kolunu tutmayınız. O sizinkini tutsun.
Her right eye is blind.
- Onun sağ gözü kördür.
This knife is so dull that it can't cut.
- Bu bıçak o kadar kör ki kesemez.
Television can dull our creative power.
- Televizyon yaratıcı gücümüzü köreltebilir.
Without his glasses, he is as blind as a bat.
- O, gözlükleri olmadan bir yarasa kadar kördür.
He's as blind as a bat.
- O, bir yarasa kadar kör.
Dan dislikes Matt because he's blunt and insensitive.
- Dan Matt'i kör ve duyarsız olduğu için sevmiyor.
The pencil is blunt. It needs sharpening.
- Kalem körelmiş. Keskinleştirmeye ihtiyacı var.
When driving a car, you must pay attention to the blind spot.
- Araba kullanırken, kör noktaya dikkat etmeniz gerekir.
In the land of the blind, the one-eyed man is king.
- Körler diyarında, tek gözlü adam kraldır.
The blind don't believe in love at first sight.
- Körler ilk görüşte aşka inanmazlar.