interdependence or reciprocal dependence

listen to the pronunciation of interdependence or reciprocal dependence
Englisch - Türkisch

Definition von interdependence or reciprocal dependence im Englisch Türkisch wörterbuch

relative
akraba

O, ayrılmadan önce akrabalarının kucakladı. - He embraced his relatives before he left.

O, akrabalarıyla birlikte kalıyor. - He is staying with his relatives.

relative
{i} hısım
relative
{s} göreceli

Bu göreceli ve belirsiz. - This is relative and ambiguous.

Einsteine göre her şey göreceli. - According to Einstein, everything is relative.

relative
nispi

Nispi nem oranını ölçmek için, bir psikrometre kullanabilirsiniz. - You can use a psychrometer to measure relative humidity.

relative
ilgili/göreli
relative
{i} ilgi zamiri
relative
{i} yakın

Yakında yaşayan bir yabancı uzakta yaşayan bir akrabadan daha iyidir. - A stranger living nearby is better than a relative living far away.

Tom ve Mary yakın akrabadırlar. - Tom and Mary are close relatives.

relative
mensup
relative
(sıfat) ilgili, göreceli, izafi, karşılaştırmalı, bağıl, bağıntılı
relative
başkasına nispetle vaki olan
relative
bağlı
relative
ilişkin
relative
relativenessnispet
relative
{s} karşılaştırmalı
relative
{i} ilgi cümleciği
relative
relativelynispeten
relative
{s} fiz., kim., mat. bağıl, nispi, izafi: relative humidity
relative
{s} bağıntılı
relative
(Askeri) GÖREVLİ (NİSPİ)
Englisch - Englisch
relative
interdependence or reciprocal dependence

    Silbentrennung

    in·ter·de·pend·ence or re·cip·ro·cal de·pend·ence

    Türkische aussprache

    întırdıpendıns ır rîsîprıkıl dîpendıns

    Aussprache

    /ˌəntərdəˈpendəns ər rəˈsəprəkəl dəˈpendəns/ /ˌɪntɜrdəˈpɛndəns ɜr rɪˈsɪprəkəl dɪˈpɛndəns/
Favoriten