O, inanılmaz bir hikaye.
- That's an incredible story.
Tom inanılmaz değil mi?
- Isn't Tom incredible?
Onun kesinlikle harika olduğunu düşünüyorum.
- I think that's absolutely fabulous.
Tom harika bir iş yaptı.
- Tom did a fabulous job.
Tek boynuzlu at efsanevi bir yaratıktır.
- The unicorn is a fabulous monster.
Harika bir iş yaptın.
- You did an incredible job.
Sen gerçekten olağanüstüsün.
- You're really incredible.
Onun olağanüstü olduğunu düşündüm.
- I thought it was incredible.
... -- who've been blessed by the incredible opportunities ...
... And the momentum is incredible. ...