Hayatımın en inanılmaz deneyimlerinden biriydi.
- It was one of the most incredible experiences of my life.
Tom inanılmaz değil mi?
- Isn't Tom incredible?
Ormanda harika bir gün geçirdik.
- We spent a fabulous day in the woods.
Siyah içinde harika görünüyorsun.
- You look fabulous in black.
Tek boynuzlu at efsanevi bir yaratıktır.
- The unicorn is a fabulous monster.
Harika bir iş yaptın.
- You did an incredible job.
O hikaye gerçek olmak için çok olağanüstü.
- That story is too incredible to be true.
Sen gerçekten olağanüstüsün.
- You're really incredible.
... and an incredible memory. ...
... love for her and for the royal family was incredible. ...