in an unexpected manner, quickly

listen to the pronunciation of in an unexpected manner, quickly
Englisch - Türkisch

Definition von in an unexpected manner, quickly im Englisch Türkisch wörterbuch

suddenly
aniden

Aniden yağmur yağmaya başladı. - Suddenly, it started to rain.

Aniden, annem şarkı söylemeye başladı. - Suddenly, my mother started singing.

suddenly
birdenbire

Tom'un kalbi birdenbire daha hızlı atmaya başladı. - Tom's heart suddenly began to beat faster.

Dewey birdenbire bir kahraman oldu. - Dewey was suddenly a hero.

suddenly
ansızın

İki yıl önce kardeşimin ansızın ölmesinden beri, yengem onun kendisine bıraktığı küçük mücevher dükkanına gitmeye devam etti. - Since my brother died suddenly two years ago, my sister-in-law has valiantly kept going the small jewellery store he left her.

Köprü ansızın yıkıldı. - The bridge suddenly gave way.

suddenly
birden

Tom'un kalbi birdenbire daha hızlı atmaya başladı. - Tom's heart suddenly began to beat faster.

Onun birden istifade etmiş olması, bizim için büyük sürpriz. - To our great surprise, he suddenly resigned.

suddenly
palas pandıras
suddenly
durup dururken
suddenly
şırakkadak
suddenly
ani surette
suddenly
hop diye
suddenly
zınk diye
suddenly
patadan
suddenly
hiç yoktan
suddenly
derken
suddenly
gafleten
suddenly
pat diye
Englisch - Englisch
{a} suddenly