in an unexpected manner, quickly

listen to the pronunciation of in an unexpected manner, quickly
الإنجليزية - التركية

تعريف in an unexpected manner, quickly في الإنجليزية التركية القاموس.

suddenly
aniden

Aniden yağmur yağmaya başladı. - Suddenly it began to rain.

Aniden yağmur yağmaya başladı. - It suddenly started raining.

suddenly
birdenbire

O birdenbire çok mutlu oldu. - He was suddenly very happy.

Cümleler için bir pazar olsaydı, dil bilgisi spekülasyonlarımız birdenbire anlam bulurdu. - If there existed a market for sentences, our grammatical speculations would suddenly make sense.

suddenly
ansızın

İki yıl önce kardeşimin ansızın ölmesinden beri, yengem onun kendisine bıraktığı küçük mücevher dükkanına gitmeye devam etti. - Since my brother died suddenly two years ago, my sister-in-law has valiantly kept going the small jewellery store he left her.

Köprü ansızın yıkıldı. - The bridge suddenly gave way.

suddenly
birden

Tom'un kalbi birdenbire daha hızlı atmaya başladı. - Tom's heart suddenly began to beat faster.

Cümleler için bir pazar olsaydı, dil bilgisi spekülasyonlarımız birdenbire anlam bulurdu. - If there existed a market for sentences, our grammatical speculations would suddenly make sense.

suddenly
palas pandıras
suddenly
durup dururken
suddenly
şırakkadak
suddenly
ani surette
suddenly
hop diye
suddenly
zınk diye
suddenly
patadan
suddenly
hiç yoktan
suddenly
derken
suddenly
gafleten
suddenly
pat diye
الإنجليزية - الإنجليزية
{a} suddenly
in an unexpected manner, quickly
المفضلات