in a severe manner

listen to the pronunciation of in a severe manner
Englisch - Türkisch

Definition von in a severe manner im Englisch Türkisch wörterbuch

severely
sert bir biçimde

Rakibini sert bir biçimde eleştirdi. - He criticized his rival severely.

Onlar Almanya'yı sert bir biçimde cezalandıracak bir antlaşma talep ettiler. - They demanded a treaty that would punish Germany severely.

in a manner
sanki
severely
sert olarak
severely
şiddetle

İnsanlar, inşaatı sırasında Eyfel Kulesi'ni şiddetle eleştirdiler. - People severely criticized the Eiffel Tower during its construction.

O öğretmen tarafından şiddetle azarlandım. - I got scolded severely by that teacher.

severely
ciddi olarak

O zamandan beri onun inancı ciddi olarak sarsıldı. - Since then, his faith has been severely shaken.

Bu skandal, şirketimizin kamuoyundaki imajına ciddi olarak zarar verdi. - This scandal has severely damaged the public image of our company.

severely
sıkı sıkı
in a manner
bir şekilde
severely
ağır

Onu ağır bir biçimde cezalandırmalıyız. - We must punish him severely.

Tom ağır biçimde yaralandı. - Tom was severely injured.

severely
ciddi bir şekilde

Bu gemi yolculuğundaki yiyecek beni ciddi bir şekilde kabız etti. - The food on this cruise made me severely constipated.

Dan cezaevi gardiyanları tarafından ciddi bir şekilde dövüldü. - Dan was severely beaten by prison guards.

Englisch - Englisch
severely
in a manner
in a way, in a fashion