işitilmek

listen to the pronunciation of işitilmek
Türkisch - Englisch
to be heard
işit
hear

He sat in the front so as to be able to hear. - İşitebilmek için önde oturdu.

Hearing this song after so long really brings back the old times. - Bu kadar uzun bir zamandan sonra bu şarkıyı İşitmek gerçekten eski zamanları geri getiriyor.

işit
{f} hearing

Hearing this song after so long really brings back the old times. - Bu kadar uzun bir zamandan sonra bu şarkıyı İşitmek gerçekten eski zamanları geri getiriyor.

I paid twenty thousand yen for this hearing aid. - Ben bu işitme cihazı için 20.000 yen ödedim.

Türkisch - Türkisch
Duyulmak
Duyulmak: "Karanlıkta öteden beriden camların açıldığı duyuluyor, fısıltılar işitiliyordu."- H. C. Yalçın
işitilme
İşitilmek işi
işitilmek
Favoriten