içtenlikle

listen to the pronunciation of içtenlikle
Türkisch - Englisch
sincerely

I sincerely hope that you will soon recover from your illness. - İçtenlikle umuyorum ki yakında hastalığından iyileşeceksin.

I sincerely apologize. - Ben içtenlikle özür diliyorum.

truly

I sincerely, truly believe that. - İçtenlikle, gerçekten ona inanıyorum.

dear

She loved her mother dearly. - O, annesini içtenlikle seviyordu.

She loves her son dearly. - O, oğlunu içtenlikle seviyor.

faithfully
heartily
dearly

She is dearly loved by everybody. - O herkes tarafından içtenlikle sevilir.

Tom loved his children dearly. - Tom, çocuklarını içtenlikle seviyordu.

cordially

They greeted each other cordially. - Birbirlerini içtenlikle selamladılar.

sincerely, frankly, truly, cordially
frankly
profoundly
intimately
sıncerely

We sincerely apologize for our error. - Hatamız için içtenlikle özür dileriz.

I sincerely hope not. - Ben içtenlikle ummuyorum.

heartwarmingly
içtenlikle selâmlamak
glad hand
Türkisch - Türkisch
İçten bir biçimde, samimiyetle
İçten bir biçimde, samimiyetle: "İlkin fark ettirmeden ama sonra içtenlikle ilk siperlerinden uzaklaşırdı."- H. Taner
İçtenlikle
samimiyetle
içtenlikle
Favoriten