hug (noun); putting arms around someone

listen to the pronunciation of hug (noun); putting arms around someone
Englisch - Türkisch

Definition von hug (noun); putting arms around someone im Englisch Türkisch wörterbuch

embrace
{f} kucaklamak
embrace
{f} kucaklaşmak
embrace
sarılmak
embrace
{f} kucakla

Yerleşimciler Hıristiyan dinini kucakladı. - The settlers embraced the Christian religion.

İnsanların farklılıklarının farkında olması gerekir, ama aynı zamanda onları yaygınlığını da kucaklamalılar. - People need to be aware of their differences, but also embrace their commonness.

embrace
benimsemek
embrace
bağrına basma
embrace
kucaklama

İnsanların farklılıklarının farkında olması gerekir, ama aynı zamanda onları yaygınlığını da kucaklamalılar. - People need to be aware of their differences, but also embrace their commonness.

Tom, Mary'yi kucaklamaya çalıştı. - Tom tried to embrace Mary.

embrace
kabul etmek
embrace
sarılma
embrace
kucakla,v.kucakla: n.kucaklama
embrace
{f} yakalamak
embrace
benimse/kapsa/kucakla
embrace
ihtiva etmek
embrace
{f} kapsamak
embrace
{f} sarmak
embrace
bağrına basmak
embrace
kabul etme
Englisch - Englisch
embrace
hug (noun); putting arms around someone
Favoriten