hoşgörüsüz

listen to the pronunciation of hoşgörüsüz
Türkisch - Englisch
intolerant

We have become an intolerant, inward-looking society. - Biz hoşgörüsüz, içe dönük bir toplum olduk.

Foreigners are very intolerant. - Yabancılar çok hoşgörüsüz.

strict
intolerant, strict toleranssız
impatient
exacting
austere
uncomplaisant
adamant
illiberal
lenten
hard
uncharitable
Türkisch - Türkisch
Hoşgörüsü olmayan, hoşgörü ile davranmayan, müsamahasız, toleranssız
Hoşgörüsü olmayan, hoşgörü ile davranmayan, müsamahasız, toleranssız: "Bakın, hikâye zordur, acımasız ve hoşgörüsüzdür
Oturursunuz ve başından kalkamazsınız."- T. Dursun K
anlayışsız
hoşgörüsüz
Favoriten