heraussuchen

listen to the pronunciation of heraussuchen
Deutsch - Türkisch
secip almak; ögürtlemek
Englisch - Türkisch

Definition von heraussuchen im Englisch Türkisch wörterbuch

selection
seçme
picking
{i} aşırma
picking
{i} toplama

Onlar taş toplamaya başladılar. - They started picking up stones.

Çiçeklikten çiçek toplamaya gitmeyin yoksa yakalanacaksınız. - Don't go picking the flowers in the flower bed, or else you'll be caught.

selection
{i} seçenek
picking
(Muzik) pena vuruşu
picking
ayıklama
picking
(Muzik) penalama
selection
seçme parçalar
picking
slim pickings k
picking
imkânsızlık
picking
toplanılacak artıklar
picking
toplanılan şey
picking
dili kıtlık
picking
darlık
picking
aşırılan şey
selection
sağlam veya kuvvetlileri yaşatıp zayıfları imha eden tabiat kanunu
selection
{i} seçim

Bizim rastgele seçim olası bir kazanan olarak sizi seçti. - Our random selection has chosen you as a possible winner!

Hakimler için eski seçim süreci çok haksızdı. - The old selection process for judges was very unfair.