hence, belonging peculiarly; peculiar; suitable; fit; proper

listen to the pronunciation of hence, belonging peculiarly; peculiar; suitable; fit; proper
Englisch - Türkisch

Definition von hence, belonging peculiarly; peculiar; suitable; fit; proper im Englisch Türkisch wörterbuch

appropriate
{f} özelleştirmek
appropriate
(Askeri) (BİLG. TERİMİ) - ÜST SINIR BELİRLEYEREK AYIRMAK; - ION: ÜST SINIRLI AYIRIM, UYGUN, İLGİLİ
appropriate
(fiil) kendine mâletmek, iç etmek, özelleştirmek, üstüne oturmak, el koymak; ayırmak
appropriate
{s} yakışık alır
appropriate
{f} üstüne oturmak
appropriate
çalmak
appropriate
uygun

Tom Mary'nin giydiğinin resmî bir parti için uygun olmadığını düşünüyordu. - Tom thought what Mary was wearing wasn't appropriate for a formal party.

Konuşman duruma uygundu. - Your speech was appropriate for the occasion.

appropriate
özüne ayırmak
appropriate
{f} el koymak
appropriate
tahsis edilen
appropriate
appropriateness uygunluk yerinde olu
appropriate
(Avrupa Birliği) uygun, münasip
appropriate
zimmetine geçir/ayır
appropriate
appropriately uygun bir şekil
appropriate
(Sosyoloji, Toplumbilim) sahiplenmek
appropriate
{s} biçilmiş kaftan
appropriate
{f} ayırmak
appropriate
kendine ayırmak
appropriate
(sıfat) uygun, yerinde, yakışık alır, has, özgü, biçilmiş kaftan
Englisch - Englisch
appropriate

It is not at all times easy to find words appropriate to express our ideas. --John Locke.

hence, belonging peculiarly; peculiar; suitable; fit; proper
Favoriten