having interesting qualities; captivating; attractive

listen to the pronunciation of having interesting qualities; captivating; attractive
Englisch - Türkisch

Definition von having interesting qualities; captivating; attractive im Englisch Türkisch wörterbuch

fascinating
{s} büyüleyici

Bayan Yamada büyüleyici Japon masalını düz Japoncaya çevirdi. - Ms. Yamada translated the fascinating fairy tale into plain Japanese.

Büyüleyici görünüyor. - It looks fascinating.

fascinating
{s} çok ilginç, çok enteresan
fascinating
büyülenme
fascinating
büyüleyerek
fascinating
çok enteresan
fascinating
etkileyici

Bu adamların nasıl hayatta kaldıklarını görmek oldukça etkileyiciydi. - It was quite fascinating to see how these men were surviving.

O, seyahatleri sırasında çok sayıda etkileyici insanlarla tanıştı. - He met many fascinating people in the course of his travels.

fascinating
{f} büyüle

Venedik'in büyüleyici bir şehir olduğunu düşünüyoruz. - We think Venice is a fascinating city.

Büyüleyici görünüyor. - It looks fascinating.

fascinating
{s} çekici

Gerçekten bu kadar çekici miyim? - Am I really that fascinating?

Englisch - Englisch
fascinating
having interesting qualities; captivating; attractive
Favoriten