Babaannem uçabiliyor.
- My grandmother can fly.
Babaannem uçabiliyor.
- My grandmother is able to fly.
Anneannem yavaşça konuşuyor.
- My grandmother speaks slowly.
Anneannemin ölümü büyük bir şok oldu.
- My grandmother's death was a big shock.
Büyük annem 82 yaşında hâlâ enerjik.
- My grandmother is still vigorous at 82 years old.
O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.
- When he openly declared he would marry Pablo, he almost gave his grandmother a heart attack and made his aunt's eyes burst out of their sockets; however, his little sister beamed with pride.
Büyükannem bir motosiklet sürebilir, ve dahası bir bisikleti de.
- My grandmother can ride a motorcycle, and what's more, a bicycle.
Büyükannemi ziyaret edeli uzun zaman oldu.
- It's been a long time since I visited my grandmother.
Şu küçük ev, küçük bir kızken ninemin yaşadığı, papatyalarla kaplı ve etrafında elma ağaçları olan bir tepede bulunan küçük eve çok benziyor.
- That little house looks just like the little house my grandmother lived in when she was a little girl, on a hill covered with daisies and apple trees growing around.
Ninem bu sabah mektubu yolladı.
- My grandmother posted the letter this morning.
My grandma texts faster than you.
- My grandmother texts faster than you.
... will collapse. And then what you've got is folks like my grandmother at the mercy of ...
... own son, her own granddaughter, her own great-great-great grandfather, her own great-great-great grandmother. ...