grandmama

listen to the pronunciation of grandmama
Englisch - Türkisch

Definition von grandmama im Englisch Türkisch wörterbuch

grandmother
{i} babaanne

Babaannem uçabiliyor. - My grandmother is able to fly.

Babaannem uçabiliyor. - My grandmother can fly.

grandmother
{i} anneanne

Anneannem yavaşça konuşuyor. - My grandmother speaks slowly.

Anneannemin ölümü büyük bir şok oldu. - My grandmother's death was a big shock.

grandmother
büyük anne

Büyük annem giysiler örmeyi seviyor. - My grandmother likes to weave things.

Büyük annem sağlıklı ve yalnız yaşıyor. - My grandmother is in sound health and lives alone.

grandmother
{i} büyükanne

Büyükannem bir motosiklet sürebilir, ve dahası bir bisikleti de. - My grandmother can ride a motorcycle, and what's more, a bicycle.

Büyükannem akşam yürüyüşe gidiyor. - My grandmother goes for a walk in the evening.

grandmother
{i} nine

Şu küçük ev, küçük bir kızken ninemin yaşadığı, papatyalarla kaplı ve etrafında elma ağaçları olan bir tepede bulunan küçük eve çok benziyor. - That little house looks just like the little house my grandmother lived in when she was a little girl, on a hill covered with daisies and apple trees growing around.

Büyükannenin ilk adını hatırlıyor musun? - Hayır, ona her zaman sadece nine derdim. - Do you remember the first name of your grandmother? - No, I just always called her granny.

Englisch - Englisch
{i} grandmother
grandmama
Favoriten