gewährt

listen to the pronunciation of gewährt
Deutsch - Türkisch
verilen
bahşedilmiş
Englisch - Türkisch

Definition von gewährt im Englisch Türkisch wörterbuch

granted
verilmis
allowed
{f} izin ver: adj.izinli
granted
varsayarak
granted
imtiyazlı
granted
cevaben evet
granted
varsayarsak
allowed
{f} izin ver

Size kuralları ihlal etmek için izin verilmez. - You are not allowed to violate the rules.

Kütüphanede konuşmaya izin verilmiyor. - Talking in the library is not allowed.

allowed
izin verilmiş
granted
ver

Üniversite ona bir burs verdi. - The college granted him a scholarship.

Bana katılmayacağına hiç ihtimal vermemiştim. - I took it for granted that she would agree with me.

allowed
{f} izin ver: adj.izin verilen
granted
diyelim ki

Diyelim ki, televizyon seyretmek dinlendirici olabilir. - Granted, watching TV can be relaxing.