Acil tıbbi mücadeleye ihtiyacın var.
 - You need immediate medical attention.
Acil önlemler gereklidir.
 - Immediate measures are needed.
Acele bir yemek yedik ve hemen ayrıldık.
 - We ate a hasty meal and left immediately.
Ben hemen bir doktor görmeliyim.
 - I need to see a doctor immediately.
Bu adam benim en yakın amirimdir.
 - This man is my immediate superior.
Tom Mary'nin en yakın amiridir.
 - Tom is Mary's immediate supervisor.
Şimdiki patronumu memnun etmek zordur.
 - My immediate boss is tough to please.
Acil kalkış için hazırlanın.
 - Prepare for immediate departure.
Ayrıntılar hemen hazır değildi.
 - Details weren't immediately available.
Acele bir yemek yedik ve hemen ayrıldık.
 - We ate a hasty meal and left immediately.
Sadece yakın aile bireyleri Tom ve Mary'nin düğününe katıldı.
 - Only immediate family members attended Tom and Mary's wedding.
Bu adam benim en yakın amirimdir.
 - This man is my immediate superior.
Derhal bir ambulans geldi.
 - An ambulance arrived immediately.
Diğer sigarayı yaktı fakat onu derhal söndürdü.
 - He lit another cigarette, but immediately put it out.