Her one wish was to return and see her only daughter one last time.
- Onun tek isteği, geri dönmek ve tek kızını son bir kez görmekti.
I want to return home, as I prefer to study and to succeed in life.
- Okumayı ve hayatta başarılı olmayı tercih ettiğim için eve geri dönmek istiyorum.
Tom had to go back to Boston.
- Tom Boston'a geri dönmek zorunda kaldı.
Do you think I'm too old to go back to school?
- Benim okula geri dönmek için çok fazla yaşlı olduğumu düşünüyor musunuz?
We'll have to come back.
- Geri dönmek zorunda kalacağız.
I don't want to come back here ever again.
- Bir daha asla buraya geri dönmek istemiyorum.
Tom has to get back to work.
- Tom işe geri dönmek zorunda.
I have to get back to Boston.
- Boston'a geri dönmek zorundayım.
I want to return to work.
- İşe geri dönmek istiyorum.
In order to return to our era, what should we do?
- Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?
We have to turn back.
- Geri dönmek zorundayız.
It's too late to turn back.
- Geri dönmek için çok geç.