Tom didn't mind that Mary had small breasts.
- Tom, Mary'in küçük göğüsleri olmasına aldırış etmedi.
Among my cousins, you know, there's a girl with the most enormous breasts.
- Kuzenlerim arasında, bilirsiniz, en iri göğüsleri olan bir kız var.
He was suddenly struck with chest pain.
- Aniden göğüs ağrısı ile vuruldu.
Inside the chest, there are the heart and the lungs.
- Göğüs içinde, kalp ve akciğerler vardır.
Your boobs are excellent. I would like to put my face in them.
- Senin göğüslerin mükemmel. Onlara yüzümü koymak isterim.
I bet her boobs are fake.
- Onu göğüslerinin sahte olduğuna bahse girerim.