Bana kalırsa; bu resmi beğenmedim.
- For my part, I don't like this picture.
Bana kalırsa benim itirazım yok.
- For my part, I have no objection.
Bunun için özür dilerim.
- I apologize for this.
Bunun için çok yaşlanıyorum
- I'm getting too old for this.
Yardımın için sana çok fazla teşekkür edemeyiz.
- We cannot thank you too much for your help.
Her şeyden önce, konukseverliğin için sana teşekkür etmek istiyorum.
- First of all, I would like to thank you for your hospitality.
Yardımınız için size çok minnettarım.
- I'm very grateful to you for your help.
Karar vermek size kalmış.
- That's for you to decide.
Patates cipsi senin için iyi değildir.
- Potato chips are not good for you.
Bunu senin için yapıyorum.
- I'm doing it for you.
Kendi hesabıma, benim plana bir itirazım yok.
- For my part I have no objection to the plan.
Her kim geç kalkarsa, onun için, yeterli ekmek olmayabilir.
- One who wakes up late, for him, there may not be enough bread.
Bu akşam onun için bir veda partisi düzenliyoruz.
- We are giving a farewell party for him tonight.
Bu benim için çok zordu.
- This is too difficult for me.
Bu kitabı okumak benim için kolay.
- It is easy for me to read this book.
run for it.