Bu benim için çok zordu.
- It was too difficult for me.
Bu kitabı okumak benim için kolay.
- It is easy for me to read this book.
Bunun için çok yaşlanıyorum
- I'm getting too old for this.
Bunun için özür dilerim.
- I apologize for this.
Ben nezaketin için sana çok minnettarım.
- I am much obliged to you for your kindness.
Senin hataların bile sana olan saygımı azaltmaz ve arkadaşlıkta önemli olan budur.
- Even your faults do not lessen my respect for you, and in friendship this is what counts.
İyiliğiniz için size minnettarım.
- I am grateful to you for your kindness.
Karar vermek size kalmış.
- That's for you to decide.
Patates cipsi senin için iyi değildir.
- Potato chips are not good for you.
İşte senin için bir mektup.
- Here is a letter for you.
Kendilerini bir daire halinde biçimlendirdiler.
- They formed themselves into a circle.
Onun için ne kadar ödedin?
- How much did you pay for him?
Bu akşam onun için bir veda partisi düzenliyoruz.
- We are giving a farewell party for him tonight.
run for it.