Bunun için iyi bir neden vardı.
- There was a good reason for this.
Bunun için çok yaşlanıyorum
- I'm getting too old for this.
Ben nezaketin için sana çok minnettarım.
- I am much obliged to you for your kindness.
Sana olan aşkım sana her şeyi söylememe izin vermeyecek. Bazı şeyler söylenmemiş olarak bırakılsa iyi olur.
- My love for you won't let me tell you everything. Some things are better left unsaid.
Karar vermek size kalmış.
- That's for you to decide.
İyiliğiniz için size minnettarım.
- I am grateful to you for your kindness.
İşte senin için bir mektup.
- Here is a letter for you.
Bunu senin için yapıyorum.
- I'm doing it for you.
Her kim geç kalkarsa, onun için, yeterli ekmek olmayabilir.
- One who wakes up late, for him, there may not be enough bread.
Onun için ne kadar ödedin?
- How much did you pay for him?
Bu kitabı okumak benim için kolay.
- It is easy for me to read this book.
Bu benim için çok zordu.
- It was too difficult for me.
run for it.
... “Spousal Abuse,” and the economics of spousal abuse. And her theory was that when ...
... And I mailed it to her and it like made her life. ...