Definition von for good im Englisch Türkisch wörterbuch
- temelli olarak
Mağaza temelli olarak kapalı. O tasfiye oldu.
-The store is closed for good. It's been liquidated.
Japonya'dan temelli olarak ayrılmıyorsun, değil mi?
-You aren't leaving Japan for good, are you?
- sürekli olarak
O, sürekli olarak ülkeyi terk edeceğini söylüyor.
-He says he is leaving the country for good.
Tom sürekli olarak Japonya'da yaşamaya niyetleniyor.
-Tom intends to live in Japan for good.
- sonsuz
Bu olayı sonsuza kadar hatırlayacağım.
-I'll remember this incident for good.
O, sonsuza kadar elveda dedi.
-He said good-bye for good.
- kesinlikle
- resmen
- tümüyle
- temelli
Ne yazık ki o, temelli gitti.
-I regret to say he's gone for good.
Japonya'dan temelli olarak ayrılmıyorsun, değil mi?
-You aren't leaving Japan for good, are you?
- geri dönmemek üzere
Geri dönmemek üzere buradan ayrılacak.
-He will leave here for good.
Ken Japonya'dan geri dönmemek üzere mi ayrıldı?
-Has Ken left Japan for good?
- sonsuza dek
O sonsuza dek Japonya'ya terk etti.
-He left Japan for good.
- (deyim) surekli olarak ,sonsuz
- for a good
- için iyi bir
Relevante Übersetzungen
Definition von for good im Englisch Englisch wörterbuch
- Forever; permanently
A bad haircut is no fun, but at least you're not stuck with it for good, only until it grows out.
- forever, permanently
- for a long time without essential change; "he is permanently disabled"
Türkische aussprache
fôr gîdAussprache
Etymologie
[ f&r, (')for, Southern a ] (preposition.) before 12th century. Middle English, from Old English; akin to Latin per through, prae before, pro before, for, ahead, Greek pro, Old English faran to go; more at FARE.Resimler
Videos
... This is about bringing good jobs back for the middle class of America, and that's ...
... newspaper, and it's good to say that we're thinking about ...