fedakâr

listen to the pronunciation of fedakâr
Türkisch - Englisch
self-sacrificing
unselfish
renunciative
self-abnegating
renunciant
altruism
devoted

Tom and Mary are devoted parents. - Tom ve Mary fedakâr ebeveynlerdir.

Fadil and Layla were both very devoted parents. - Fadıl ve Leyla'nın ikisi de çok fedakar anne babalardı.

self-sacrificing, self-denying
self sacrificing
self denying
self-sacrificing, self-denying, selfless, generous
self-forgetful
altruistic
altruistic
self forgetful
altruism
fedakar bir şekilde
altruistically
fedakar kişi
altruist
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) f. Her türlü zahmetlere göğüs gererek dâvası uğruna sebat eden
Özverili: "Senin genç, temiz ve fedakâr ruhunu bu felaketten esirgemek isterim."- H. C. Yalçın
Özverili
(Osmanlı Dönemi) fedâ eden, kıymet ve ehemmiyet verilen bir şey uğrunda her şeyi gözden çıkaran
fedakâr
Favoriten