Konuşmasının içeriği, konu ile ilgili değildir.
 - The content of his speech is not relevant to the subject.
Onun fikrinin konu ile ilgili olduğunu düşünmüştüm.
 - I thought his opinion was relevant.
Onun fikrinin konu ile ilgili olduğunu düşünmüştüm.
 - I thought his opinion was relevant.
Onun konu ile ilgili olmadığını söylemeye nasıl cesaret edersin!
 - How dare you say that's not relevant!
Teorik bir bakış açısından, Peterson'un tartışması bizim tartışmayla doğrudan alakalıdır.
 - From a theoretical point of view, Peterson's argument is directly relevant to our discussion.
Yorumlar konuyla alakalı olmalıdır.
 - Comments must be relevant to the topic.
Bu, amaca uygun olabilir.
 - This may be relevant.
Senin dinin Mars'a uygun mu?
 - Is your religion relevant on Mars?
Bu, amaca uygun olabilir.
 - This may be relevant.