evidence that helps to prove a point or issue in a case

listen to the pronunciation of evidence that helps to prove a point or issue in a case
Английский Язык - Турецкий язык

Определение evidence that helps to prove a point or issue in a case в Английский Язык Турецкий язык словарь

relevant
konuyla ilgili
relevant
ilgili

Onun konu ile ilgili olmadığını söylemeye nasıl cesaret edersin! - How dare you say that's not relevant!

Onun nasıl ilgili olduğunu anlamıyorum. - I don't see how that's relevant.

relevant
{s} konu ile ilgili

Onun fikrinin konu ile ilgili olduğunu düşünmüştüm. - I thought his opinion was relevant.

Onun konu ile ilgili olmadığını söylemeye nasıl cesaret edersin! - How dare you say that's not relevant!

relevant
{s} alâkalı

Yorumlar konuyla alakalı olmalıdır. - Comments must be relevant to the topic.

Teorik bir bakış açısından, Peterson'un tartışması bizim tartışmayla doğrudan alakalıdır. - From a theoretical point of view, Peterson's argument is directly relevant to our discussion.

relevant
bağıntılı
relevant
yararlı
relevant
ilgili makamlar
relevant
(Dilbilim) ayırıcı
relevant
anlamlı
relevant
{s} konuyla ilgili, yerinde
relevant
{s} amaca uygun

Bu, amaca uygun olabilir. - This may be relevant.

relevant
münasebeti olan
relevant
anlamlı,ilgili
relevant
{s} uygun

Senin dinin Mars'a uygun mu? - Is your religion relevant on Mars?

Ben neyin uygun olduğunu bilirim. - I know what's relevant.

relevant
{s} güncel konularla ilgili; yararlı
relevant
relevancymünasebet
relevant
uygunluk
relevant
{s} to ile ilgili
Английский Язык - Английский Язык
relevant
evidence that helps to prove a point or issue in a case

    Расстановка переносов

    e·vi·dence that helps to prove a point or is·sue in a case

    Турецкое произношение

    evıdıns dhıt helps tı pruv ı poynt ır îşu în ı keys

    Произношение

    /ˈevədəns ᴛʜət ˈhelps tə ˈpro͞ov ə ˈpoint ər ˈəsʜo͞o ən ə ˈkās/ /ˈɛvədəns ðət ˈhɛlps tə ˈpruːv ə ˈpɔɪnt ɜr ˈɪʃuː ɪn ə ˈkeɪs/
Избранное