Bu oyun çok eğlenceli.
- This game is very entertaining.
Bu çok eğlenceli bir hikâye.
- This is a very entertaining story.
Sarhoş insanlar çok eğlencelidir.
- Drunk people are so entertaining.
Bu, çocuklar için eğlenceli bir program.
- This is an entertaining program for children.
O, yabancı misafirleri eğlendirmekten sorumludur.
- He is in charge of entertaining the foreign guests.
O, yabancı misafirleri eğlendirmekten sorumludur.
- He is in charge of entertaining the foreign guests.
O kendini eğlendiriyor.
- She's entertaining herself.
Sıkıldım! Öyleyse yapacak bir şey bul! Seni eğlendirmek için burada değilim.
- I'm bored! Then find something to do! I'm not here to entertain you.
Öğrenciler sıkılırlarsa kendilerini eğlendirmek için yollar bulurlar.
- If the students are bored, they will find ways to entertain themselves.
Televizyon izleyicileri eğlendirmesinin yanı sıra onları aydınlatır.
- Television enlightens the viewers as well as entertains them.
Çocuklar için tasarlanmış kitap yetişkinleri eğlendiriyor.
- Intended for children, the book entertains grown-ups.
The committee would like to entertain the idea of reducing the budget figures.
The motivational speaker not only instructed but also entertained the audience.
They enjoy entertaining a lot.
... And just make it entertaining. ...
... and so many more. The world's most engaging, useful, and entertaining mobile applications ...