enormous, colossal, immense, heavy, solid

listen to the pronunciation of enormous, colossal, immense, heavy, solid
Englisch - Türkisch

Definition von enormous, colossal, immense, heavy, solid im Englisch Türkisch wörterbuch

massive
{s} şiddetli (deprem, kalp krizi v.b.)
massive
{s} iriyarı, irikıyım
massive
iri yapılı
massive
{s} büyük ve ağır
massive
kocaman
massive
kuvvetli
massive
büyük

Richter ölçeğine göre 8.9 büyüklüğünde bir deprem Japonya'yı vurdu ve ağır bir tsunamiye neden oldu. - An earthquake, 8.9 on the Richter scale, hits Japan and causes a massive tsunami.

Kötü hasat büyük gıda sıkıntısına neden oldu. - The bad harvest caused massive food shortages.

massive
güçlü
massive
(sıfat) iri, ağır, som, yekpare, masif
massive
{s} som
massive
{s} yekpare
massive
massivenessağırlık ve irilik
massive
çok ağır olarak
massive
{s} ağır

Richter ölçeğine göre 8.9 şiddetinde bir deprem, Japonya'yı vurdu ve ağır bir tsunamiye sebep oldu. - An earthquake, 8.9 on the Richter scale, hits Japan and causes a massive tsunami.

massive
cüsseli
massive
(Tıp) AĞır, çok fazla, bol (kanama v.s. hakkında)
massive
{s} çok büyük, kocaman, koca; heybetli; büyük çapta, muazzam
Englisch - Englisch
{s} massive
enormous, colossal, immense, heavy, solid
Favoriten