Small cars are very economical because of their low fuel consumption.
- Küçük arabalar, düşük yakıt tüketimi nedeniyle çok ekonomiktir.
He is economically independent of his parents.
- O ekonomik yönden ebeveynlerinden bağımsız.
Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
- Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
Is there any end in sight to the deepening economic crisis?
- Derinleşen ekonomik krizin görünürde bir sonu var mı?
There is an urgent need for affordable housing.
- Ekonomik konuta acil bir ihtiyaç vardır.
They wanted an economy car.
- Onlar ekonomik bir araba istediler.
Chinese officials say economic growth has dropped to a three-year low because of the world economy.
- Çinli yetkililer ekonomik büyümenin dünya ekonomisinden dolayı üç yıl içinde en düşük seviyesine düştüğünü söylüyor.
He lives economically.
- O ekonomik biçimde yaşar.
The stock market is in a prolonged slump.
- Menkul kıymetler borsası sürüp giden bir ekonomik kriz içindedir.
The economist anticipated a prolonged depression.
- Ekonomist, sürüp giden bir ekonomik kriz sezinledi.