Definition von eintragen im Englisch Türkisch wörterbuch
- loading
- yükleme
Bu kamyonetin yükleme kapasitesi nedir?
- What is the loading capacity of that van?
Bavullar yükleme için hazırdı.
- The suitcases were ready for loading.
- entering
- {i} girme
Eve girmeden önce ayakkabılarınızı çıkarmanız gerekir.
- You must remove your shoes before entering a house.
Bir üniversiteye girme hayatımın amacı değil.
- Entering a university is not the purpose of my life.
- loading
- (Askeri) YÜKLEME: Birliklerin, teçhizatın ve ikmal maddelerinin gemilere, uçaklara, trenlere, kara nakil araçlarına ve diğer nakil araçlarına konması işlemi. Bak. "administrative loading", "block stowage loading", "bulk loading", "cargo", "combat loading", "commercial loading", "commodity loading", "convoy loading", "cross-loading (personnel) ", "endurance loading", "horizontal loading", "preload loading", "rail loading", "selective loading", "unit loading", "vertical loading"
- register
- {i} subap
- loading
- doldurma
- loading
- sürşarj
- loading
- ek maliyet
- loading
- {f} yükle
Bu kamyonetin yükleme kapasitesi nedir?
- What is the loading capacity of that van?
Kamyonu yüklemeye hazırız.
- We're ready to begin loading the truck.
- register
- ses perdesi
- register
- kayıt
Oy vermek için kayıtlı mısın?
- Are you registered to vote?
Sınıflara henüz kayıt olmadım.
- I haven't registered for classes yet.
- entering
- giriş
Buraya girişiniz yasaklandı.
- You are banned from entering this place.
- entering
- (isim) girme
- loading
- ağırlaşması veya kalınlaşması için herhangi bir şeye katılan madde
- loading
- {i} yük
Şimdi gemiye kömür yüklüyorlar.
- They are loading coal into a ship now.
Tom mermileri tabancasına yüklüyor.
- Tom is loading bullets into his gun.
- loading
- masrafları karşılamak için prime eklenen miktar
- loading
- {i} film takma
- register
- {i} nüfus memuru