different in kind or species; diverse

listen to the pronunciation of different in kind or species; diverse
Englisch - Türkisch
tür veya türlerin farklı; farklı
divers
{s} türlü türlü
divers
dalgıçlar

Dalgıçlar deniz yatağında bir enkaz buldu. - The divers found a wreck on the sea-bed.

Dalgıçlar Florida sahili açıklarında binlerce İspanyol altın sikkesi buldu. - Divers have found hundreds of Spanish gold coins off the coast of Florida.

divers
dalgıç

Su o kadar bulanıktı ki polis dalgıçlar vücudu dokunarak aramak zorunda kaldı. - The water was so murky that the police divers had to search for the body by feel.

Tüplü dalgıçlar suyun altında altın paralar, antik kalıntılar, soyu tükenmiş hayvanların kalıntıları dahil birçok ilginç şeyler buldu. - Scuba divers have found many interesting things under water including gold coins, ancient ruins, and fossils of extinct animals.

divers
{s} çeşitli

Küreselleşme dil çeşitliliğini yok ediyor. - Globalization destroys the diversity of languages.

Gezegenimizdeki canlıların çeşitliliğine hayranım. - I just admire the diversity of life on our planet.

Englisch - Englisch
divers
different in kind or species; diverse
Favoriten