Tom ağacın altında oturuyor.
- Tom is sitting beneath the tree.
Para döşeme tahtalarının altında gizlenmişti.
- The money was hidden beneath the floorboards.
İki erkek çocuk yemeklerini kendi aralarında pişirdi.
- The two boys cooked their meal between them.
Tom ve Mary parayı kendi aralarında paylaştılar.
- Tom and Mary divided the money between themselves.
Kendi aralarında tartıştılar.
- They quarreled among themselves.
Aralarında bir uyum hüküm sürdü.
- A harmony prevailed among them.