Hiç kimse onun eylemlerini eleştirmek için herhangi bir neden bulmadı.
- No one found any reason to criticize his actions.
Kimse ülkemi eleştirmek istemiyor.
- Nobody wants to criticize my country.
O, vergileri artırdığı için eleştirildi.
- He was criticized for raising taxes.
Cumhuriyetçi Parti liderleri Başkan Hayes'i eleştirdi.
- Republican Party leaders criticized President Hayes.
O yazardan ziyade eleştirmendir.
- He is a critic rather than a novelist.
Bu makalenin yazarı, ünlü bir eleştirmendir.
- The author of this article is a famous critic.
Eleştirmek, yapmaktan daha kolaydır.
- Criticizing is easier than doing.
Başkalarını eleştirmeden önce kendi hatalarını kabul et.
- Acknowledge your own faults before criticizing others.
Kritik anlarda en güçlülerin bile zayıflara ihtiyacı vardır.
- In critical moments even the very powerful have need of the weakest.
O öğretmenin sınavının kritik noktaları emin olarak tahmin ettin.
- You sure guessed the critical points of that teacher's exam.
Tom'un bir sürü muhalifleri vardı.
- Tom had many critics.
Bu yazar ABD'nin bir süper güç olarak rolünün önde gelen bir muhalifidir.
- This author is a prominent critic of the role of the United States as a superpower.
Bu kadar eleştirici olmayın.
- Don't be so critical.
Genel bir kural olarak, eleştirmek kolaydır ama alternatif öneri üretmek zordur.
- As a general rule, it's simple to criticize, but difficult to produce alternative suggestions.
Hiç kimse ülkemi eleştirmek istemedi.
- Nobody wanted to criticize my country.
criticize= revealing or pointing out wrong or foulty points, maybe not making a judgement (considering living in democracy and freedom, unless it is a Monocracy).