boundless, endless, infinite, having no borders; unlimited

Englisch - Türkisch

Definition von boundless, endless, infinite, having no borders; unlimited im Englisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

limitless

{s} sınırsız

İnsanın hayal gücünün sınırsız olduğuna güçlü bir şekilde inanıyorum. - I strongly believe that human imagination is limitless.

İnternet sınırsızdır. - The Internet is limitless.

limitless

vasi

limitless

çok büyük

limitless

hudutsuz

limitless

bitimsiz

limitless

{s} sayısız

limitless

son derece

limitless

{s} uçsuz bucaksız

limitless

{s} sonsuz

Englisch - Englisch

Definition von boundless, endless, infinite, having no borders; unlimited im Englisch Englisch wörterbuch

{s} limitless

Silbentrennung

boundless, endless, infinite, ha·ving no borders; un·li·mi·ted