boşama

listen to the pronunciation of boşama
Türkisch - Englisch
{i} divorce

You never really wanted to divorce Tom, did you? - Gerçekten Tom'u boşamayı istemiyorsun, değil mi?

I won't divorce you unless you give me a legitimate reason. - Haklı bir sebep söylemezsen seni boşamayacağım.

repudiation
boşamak
divorce

Sami didn't intend to divorce Layla. - Sami, Leyla'yı boşamak niyetinde değildi.

boşamak
repudiate
boşa
for nothing

All my pains went for nothing. - Bütün çabalarım boşa gitti.

boşa
in vain
boşa
all for nothing
boşa
down the drain
boşa
divorce

Tom divorced his first wife more than fifteen years ago. - Tom on beş yıldan daha önce ilk eşinden boşandı.

Marriage is the main cause of all divorces. - Bütün boşanmalarının temel nedeni evliliktir.

boşamak
to divorce, to repudiate
boşamak
to divorce (a spouse)
Türkisch - Türkisch
Boşamak işi
Boşamak
bırakmak
boşa
Kafkas çingenelerine verilen ad
boşamak
Kanunlara göre iki eş, aile ilişkisini kesmek
boşamak
Karısı ile arasındaki nikâh bağını bozmak
boşamak
Kanunlara göre iki eş, aile ilişkisini kesmek: "Kaptan Bey bu yaştan sonra kırkyıllık karısını boşayıp genç bir kadın aldı."- H. Taner
boşama
Favoriten